12 Ağustos 2008 Salı

KIBRIS CUMHURİYETİ




Bugün Avrupa Birliği kriterleri içerisinde sayılan , komşu devletlerle sorunu olmamak şartı, Güney Kıbrıs devletinin bir olup bitti ile Ab üyesi haline getirilmesi ile Türkiye'nin üyeliği anlamında büyük bir sorun teşkil eder hale gelmiştir. Bir yandan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ile uzun yıllardır var olan sorunlarına rağmen AB ye üye kabul edilen Rum kesimi , maalesef uzlaşma kabul etmez tutumunu devam ettirmekle, AB tarafından haklı olan taraf muamelesi görmektedir. Bu muamele adadaki iki toplum arasında çözüm arama yolunda büyük bir engel teşkil etmektedir. Ne kadar taviz verilirse verilsin , ne kadar özveri gösterilirse gösterilsin , karşı tarafın iyi niyetli bir tek adım dahi atmamak , Türk tarafın attığı adımları ise görmezden gelmesi veya yeterli bulmamak , Ab'ye üye sıfatındaki Rum kesimince bir hak olarak algılanmakta. Adadaki Türk varlığının tanınmaması , yalnızca devlet olarak değil etnik olarak dahi varlıklarının kabul edilmemesi , Avrupa ülkelerinin Türk kesimine bakış açılarını daha iyi açıklar. Bugüne kadar Kuzey Kıbrıs'ı resmen Türkiye'den başka hiç bir ülke tanımamıştır. Türklere şartlı olarak verilen hiç bir söz , Türk tarafınca şartlar yerine getirilmiş olsa dahi , tutulmamıştır.

Günümüzde , üstte anılan AB üyesi ülkesi konumunda bulunan Avrupa ülkelerinin yanlı tutumları , çözümsüzlüğün gerçek sebebi olarak görünmektedir.

Bu durumda yapılacak olan nedir? Her zaman bir arada yaşama hayali kuran Türk kesiminin hayallerine balta vuran Rum kesimi uzlaşmaz tavırlarına ek olarak , sorumsuzca davranmaya devam etmekte oldukları Ada yönetiminde tek hak sahibi olarak kendilerini görmelerine engel teşkil edecek yapılaşmalar içine girilmelidir. İsrail, mısır , suriye , iran , lübnan , pakistan , cezayir gibi bölge ülkeleriyle başlatılabilecek ticari faaliyetler elbette zorunlu olarak avrupa devletlerine kadar ulaşacaktır. Bu , yaptım oldu , şeklinde olmak zorundadır. İlk önce siyasi temsilcilikler açılmak zorunda değildir. Kuzey Kıbrıs'ın kolaylıkle ihraç edebileceği ticari ürünleri mevcuttur. Elbette ithalat anlamında da direkt çalışmalar yapılmalıdır. Bu çalışmalar asla AB yada Rum kesimi insiyatifine dayanmamalıdır. Ticari ataşeliklerle işe başlanabilir. Belli ülkelerde özel ticaret şirketleri kurulabilir , direkt ticaret yapılabilir. Nihayet bu ülkeler AB üyesi değildirler. Onların şartlarıyla bağımlı değildirler. Keza , Türkiye'de henüz AB üyesi olmayıp , ticaretinin yüzde 80 lik bir kısımını AB ülkeleriyle gerçekleştirmektedir.

Eğer ; 1974 yılında yapılan Barış Harekatında , adaya giren askeri güçlerimiz belli noktalarda durmak yerine Adanın tamamını ele geçirmiş olsalardı bugün yaşanan sorunların hiç biri yaşanmayacak hatta tartışma konusu dahi olmayacaktı. Kıbrısta tek bir devlet tek bir hükümet tek bir kuvvet bulunuyor olacaktı.


Yüzlerce yıllık Osmanlı devletinin Akdeniz ve Ege gölünün en büyük adası olan Kıbrıs'ın tarihi ; KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ CUMHURBAŞKANLIĞI'NIN sitesinde şöyle anlatılmaktadır ;

Adaya, bazı tarihçilere göre Avrupa'dan, bazılarına göre ise Asya’dan gelen insanlar ayak basmıştır. Ada, eski çağlarda Hititler’den, Mısırlılar’a ve Antik Yunanlar’a birçok medeniyetin yönetimine girmiştir. Milattan önce 58 yılında ada Romalılar tarafından alınmış, ve 350 sene boyunca Roma İmparatorluğu kontrolünde kalmıştır. Milattan sonra 395’te, Bizans İmparatorluğu’nun bir parçası olmuş ve putperestlikten yavaş yavaş Ortodoks Hristiyanlığa kaymıştır.
1191 yılında Aslan Yürekli Richard Haçlı Seferleri sırasında adaya yerleşmiş ve daha sonra adayı Templar Şövalyeleri’ne satmıştır. 1192 yılında Guy de Lusignan’ın adayı satın almasına izin vermiştir. Kıbrıs, 1489’da Venedikliler’in adayı alışına kadar Lusinyanlar’ın yönetimi altında kalmıştır.
1571 yılında Osmanlılar adayı fethetmişler ve 1878 yılında, Britanya ile Osmanlı İmparatorluğu arasında yapılan bir savunma anlaşması uyarınca adayı Britanya’ya kiralayana kadar yönetmişlerdir. Osmanlı İmparatorluğu Birinci Dünya Savaşı’na Almanya’nın tarafında katılınca, 1925 yılındaKıbrıs Britanya tarafından ilhak edilmiş ve bir İngiliz Kolonisi haline gelmiştir. 1960 yılında Kıbrıslı Türkler ve Rumlar Kıbrıs Cumhuriyeti’ni kurmuşlardır. Ancak 1963 yılında Rumlar Anayasa’yı tek taraflı olarak değiştirmeye kalktıklarında toplumlararası çatışma çıkmış ve Kıbrıslı Türkler Kıbrıs Cumhuriyeti’nden atılmışlardır. Toplam 103 Kıbrıs Türk köyü boşaltılmış ve Kıbrıslı Türkler adanın yüzde 3’ünü oluşturan enklavlarda yaşamaya zorlanmışlardır. 1974 yılında adayı Yunanistan’a bağlama amaçlı ve Yunanistan destekli bir darbenin ardından Türkiye adaya müdahale etmiştir. Müdahalenin ardından ada Kıbrıslı Türkler’in yaşadığı kuzey ve Kıbrıslı Rumlar’ın yaşadığı güney arasında ikiye bölünmüştür. 1975 Yılında Kıbrıslı Türk Federe Devleti kurulmuştur.
1983 yılında ise Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ilan edilmiştir.
Nisan 2003’te kuzey ile güney arasında 30 yıl aradan sonra geçiş noktaları açılmıştır. 24 Nisan 2004’te Kıbrıslı Türkler, adayı birleştirmeye yönelik Annan Planı’nı kabul etmişlerdir. Ancak Kıbrıslı Rumlar planı reddetmişlerdir. 1 Mayıs 2004’te Rum tarafı, Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında ve tüm adayı temsilen Avrupa Birliği’ne girmişlerdir.

Kıbrıs Tarihinin Kronolojik Takvimi:

M.Ö. 7000 - 3000 Yeni Taş Devri

M.Ö. 4,000 - 2,500 Bakır Çağı

M.Ö. 2,700 - 1,050 Bronz Çağları

M.Ö. 1,500 - 1,450 Hititler

M.Ö. 1,450 - 1,000 Mısır Egemenliğinin başlangıcı

M.Ö. 1,200 - 1,000 Salamis, Soli, Marion, Baf, Kurium ve Girne şehir devletlerinin kurulması

M.Ö. 1,000 - 850 Demir Çağı

M.Ö. 850 - 750 Asurlular Egemenliği

M.Ö. 750 - 475 Asurlular Egemenliği, Mısırlılar Egemenliği, İran Pers Egemenliği

M.Ö. 333 - 58 Eski Yunan (Helen) Egemenliği

M.Ö. 58 -M.S. 395 Roma İmparatorluğu

395 - 649 M.S. Bizans İmparatorluğu

649 - 965 M.S. Ada savaş halindeki Bizans ve İslam İmparatorlukları arasında kalır

965 - 1191 Ada yeniden Bizans Egemenliği’ne girer

1191 - 1192 Aslan Yürekli Richard ve Templar Şövalyeleri

1192 - 1489 Lüzinyan Egemenliği

1489 - 1570 Venedik Egemenliği

1571 - 1878 Osmanlı İmparatorluğu

1878 - 1925 Ada İngiliz yönetimine girer

1925 - 1960 Ada İngiltere tarafından ilhak edilir

1960 Kıbrıs Cumhuriyeti kurulur

1963 Toplumlararası çatışma ve anayasal düzenin çökmesi

1963 Kıbrıs Otonom Devleti

1974 Adayı Yunanistan’a bağlamak amacıyla Yunan destekli darbe ve Türkiye’nin müdahalesi

1974 Ada kuzey ve güney arasında bölünür

1975 Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ilanı

1983 Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kurulur

1990 Rum Yönetimi (Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında) 4 Temmuz 1990’da Avrupa Birliği üyeliğine başvurur

2003 23 Nisan 2003’te kuzey ve güney arasında geçişler başlar

2004 24 Nisan 2004’te adanın birleştirilmesi amacı ile hazırlanan Annan Planı referanduma sunulur. Kıbrıslı Türkler Annan Planı’na “evet” derken, Kıbrıslı Rumlar planı reddeder. 1 Mayıs 2004’te Kıbrıs Rum Yönetimi Kıbrıs Cumhuriyeti adı altında Avrupa Birliği’ne girer.